Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Lanetler Olsun Bin Kere

  Yüzlerce felsefe kitabı okudum. Ne oldu? Bir sürü fikir, yaklaşım, tavır, tutum, tutarlılık, karşıtlık, çelişki gördüm o sayfalarda. Bir sürü mantıksal çürütüş vardı onlarda. Vesaire... Bu zamana kadar hangisini aksettirebildim yaşantıma peki? Hangisinin yaşantıma değmesine izin verdim bilinçlice? Hayatım, kafam daha çok karıştı. Zihnim bulandı, ne olacak şimdi? Hep, o, o kadardır dedim. Hiç tapmadım, imtina ettim tapmaktan, iğrendim inanmaktan. Ne olacak şimdi! İki arada bir derede, iki ayak bir pabuçta... Pabuç patlayacak yahu pabuç! Bu çetin vaziyetle nasıl başa çıkacağım şimdi? Ben daha önce neleri okudum? Hangi kitapları? Hangi yazarları? Hepsi hatırımda mı? Ne oldu okuduğum metinlere? Kayboldular. Peki ya o kadınlar? Onlar niçin zihnimdeler halâ? Niçin suretleri beliriyor aklımda? Onların adını daha çok mı tekrarladım? Yazık bana. Onlardan kurtulmak için mi yaptım bunu? Onlardan kurtulmak için, kendi içimde daima onları anarak mı gayret ettim buna? Ne olacaktı? Barışacak mı...

Doğan bu, unutma: Tatmin İstenci

  Hareketsizce, öylece durup; oturup, yatıp, sinip, hayatını daima bu şekilde idame ettiren kişiler, sistem kurarlarmış nihayetinde, öyle derler. Kalkıp dolaşanlar, saatler boyu aylak aylak yürüyenler ise sistemleri yıkarlarmış. Yazdıkları yazılara bile yansırmış icabında vaziyetleri: kimilerinin metinleri yavaş ve durgun, kimilerinin ki de coşkun olurmuş. Fakat bilmiyorlar mı ki "yalnız" adamın zihni, adam otursa da tepinse de, koşsa da kaosla kuşatılmıştır diye? Kişi, kaosa çare arar; onunla sevişir, kaosla yatıp kalkar ve en sonunda varlığı bütünüyle kaosun kendisi olur. Böyle bir adamın sistem kurması da sistem yıkması da tabiidir. Dener, o. Sanatsal işlerdeki bu hâl, sırf oturmayla yahut yürüyüşçü olmayla açıklanamaz. Sistem kuracak olmak da sistem yıkacak olmak da insana haktır. Bundan ötürü, kişileri kalıplara sığdırmak hata olur, düşüncesindeyim. Nice yürüyenlerin eserleri vardır ki, durum okumaktan daralır, sıkılırsın. Ve nice hareketsizler varlardır ki; zihinlerinin...

Hadi

 Üniversiteye başladığım günden bu vakte kadar; kendimi müthiş derecede, geçmişimde bile emsaline rastlayamayacağınız bir suskunluğun, geri çekilmişliğin içine attığımı fark etmiş olacaksınız. Ara sıra videolarımı gizliye alıp, sonrasında tekrar herkese açık hale getiriyor oluşumla beraber, düşünce videolarımın da tümünü ya kaldırdım ya da üyelere özel hale getirdim. Bunun sebebi herhalde; değersiz hissetmem, videolarımdan ve fikirlerimden utanç duyacağım bir hale getirilmem ve tedirginliğimdir diye düşünüyorum. Ağzını açınca ayrı, kalemini eline alınca ayrı baskı gören, üzerine de sevmeye çalışıp karşılık bulamayan, itilip kakılan, aldatılan, kendince başından güç belalar savuşturan adamın bu hallere düşecek oluşu gayetle vazıhtı zannediyorum. Kimi sığ beyinlilerin; yardakçılık yaparak, sonsuz dalkavuklukla, riyakarlıkla arkasına aldığı destekler şevkimi kırsa da meydanı tamamen onlara bırakmamalı. Gücüm yettiğince, dilim döndüğünce, ömrüm olduğunca, sağlığım peş verdikçe ve depre...