Düşünüyorum da...

Düşünüyorum da, ben akademiye göre bir adam değilim. Ben, yoğun ilgi ve baskı altında yaşayabilecek bir adam değilim. Hızlı bir hayat bana göre değil. Kalabalık yerler bana göre değil. Kısa zamanda yoruluyorum. Kendimi kötü hissediyorum. Benim dünyam ciddi, hem de çok ciddi. İnsan seçiyorum. İnsanları kolay kolay sevemiyorum. Hemen soğuyorum, tiksinti duyumsuyorum. Ve devamında da tiksinç insanlarla bir arada bulunmak istemiyorum. Mecbur ve maruz kalırsam da zihnim alarm vermeye başlıyor. Zihnimdeki alarm, tüm vücudumu, organlarımı, en küçük parçama kadar her yerimi yani, harekete geçiriyor ve panik oluyorum. Obsesyon baş gösteriyor sonra, sonra da anksiyete... Ve bunlar özellikle midemi, bağırsaklarımı kötü etkiliyor. Ve akabinde, eserlerimin hemen hemen hepsi karanlık oluyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çepni Serhat Öztürk Kısa Biyografi

Çepni Serhat Öldü