Nihilizm Elhak ve Acımız Büyük

Az önce metrodan indim. Benim yerime, bir kadın içeri girdi, ve yerleşti. Elinde bir kitap vardı ve kitabın adı, Her Şeyin Bir Anlamı Var, idi. Onca şey arasında, gözlerimin kitaba ve kitabın ismine ilişmesi ironik. Her şeyin bir mânâsı varmışmış, hadi canım ya, hadi... Azılı bir nihilist ve pesimist olarak, o an o kadının suratına tek bir şeyi haykırmak istedim: Hiçbir şeyin mânâsı yok! Ne sen ne ben ne de ötekiler kalacak. Bir toz zerresiyiz biz, dünyamız da sönecek, tıpkı diğer sönen yıldızlar gibi. 

Ama tabii ki, böyle bir şey yapmadım. Söylemedim, söyleyemedim. İnsanın acizliği hatırıma geliyor. O garibanın da mânâ aramaktan başka çaresi yok. Yazık ki, bu durum hep böyle devam edecek. İnsan, bu dünyaya gelişiyle birlikte, yalnızca arafta kalacaktır ve ancak ızdırap dolu bir hayat yaşayacaktır. Ve garip bir şekilde de nihai sona ilerleyecektir.

Kadının elindeki o kitabı, Kemal Sayar adlı bir tıp mezunu yazmış. Eserinin tanıtım bülteninde şöyle yazıyor: "Şimdi diyorum ki ben sana, her şeyin bir anlamı var. Çiçeğin, böceğin, dalları eğen rüzgârın, ağzımızdan çıktıktan sonra yüzyıllarca uzayda asılı duran sözcüklerin bir anlamı var.

Konuşuyoruz seninle. Yavaş yavaş iyileştiğini hissediyorum. Öfken azalıyor. Artık Tanrı’ya kızmıyor gibisin. Ve artık şükür ki, yaralarından ibaret değilsin. Hayatın çiçek tozları gibi oradan oraya neşe içinde uçuşuyor. Varoluşuna sinen ıstırap sanki daha derinlere, kımıldadığında hissetmeyeceğin bir yerlere iniyor. Onunla da başın hoş olsun, çünkü bir anlamı var."

Hah-hah-ha!
Şu cümlelerin düşüklüğüne, ucuzluğuna, alçaklığına bir bakın! Bu gibi cümlelerle iyileşebilen birileri var mıymış? Asıl hastalar, bu gibi metinleri yazanlardır. Böyle yapmacık, saçma, basit cümlelerle nihilizm gerçeğini aşabileceğinizi mi zannediyorsunuz sizler! Açık bir zihin, böyle numaralara kanmaz. Sertlik, sertliği doğurdu. Bu sözler benim kulağıma çok komik, çocuksu geliyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çepni Serhat Öztürk Kısa Biyografi

Çepni Serhat Öldü