Kazak Cüzleri
Kazak Halkının Yapısı
• Tarihin en eski devirlerinden beri Türkler, kabileler ve boylar teşkilatlanması altında birleşmişlerdir. Gelenekleri ve görenekleri kimi zamanlar bu yapılara göre oluşmuştur, değişiklik göstermiştir. Bazen öyle olmuş ki yaşanan bazı şeyler, ozanlar ve halk tarafından destanlaştırılmıştır. Destanlaştırılanlar sonsuzluğa hitap etmiş, doğrusuyla yalanıyla günümüze ulaşmıştır. Yarına da ulaşacağı muhakkaktır. Tarih bir akış, günümüzde yedi bağımsız, büyük Türk devleti bulunmakta. Bu devletlerin kurulduğu dönemleri incelediğimizde yine bir boy yapılanması görüyoruz. Hangi coğrafyada kurulursa kurulsun, Türk devletlerinin kendilerinden önceki Türk kağanlığının ardılı olduğunu görüyoruz. Bulundukları coğrafyayı incelediğimizde etnik yapıyı da göz önüne getiriyoruz. İskan politikası uygulanan yerlere bakıyoruz, hangi Türk boyunun nereye yerleştiğini tespit ediyor, öğreniyoruz. Hülasa; boy yapılanmasını bugün Oğuzlarda gördüğümüz gibi Kıpçaklarda da görmek mümkün. Bilmektiniz ki Oğuzlar; Üçoklar-Bozoklar denilen kollardan oluşuyor, yirmi dört tanede boy var. Kıpçaklarda, Kazak ve Kırgızlarda da bu boy yapılanması vardır. Büyük Orta Asya steplerinde Ulu(Büyük) cüz, Orta cüz, Kişi(Küçük) cüz Kazak halkının temelini oluşturmaktadır. Kazak hanlıkları döneminde hükümdarlar Ulu cüzden çıkmış, Orta cüz ve Kişi cüz başbuğları ona itaat etmişlerdir. Ulu cüzde başta bulunan kişi kendi soyunun Cengiz handan geldiğine inanır, soyunu oraya bağlar. Böylelikle yerini sağlama almış olup itibarını güçlendirmektedir. Oğuzlarda her boyun kendi tamgası ve ongunu olduğu gibi Kazak cüzlerinde de bunu görmek mümkündür. Bu boy meselesi Kazak-Kırgızlarda öyle disiplinli ve tertiplidir ki günümüzde de hala bu gelenekler yaşamaktadır. Bu bilinç hala halk arasında vardır. Eski dönemlerde savaş yapılacağı zaman hangi boyun, hangi cüzün nerede durması gerektiği belliydi. Kimin ne tarafta yer alacağı düzenliydi. Oruna, rütbeye göre iş tutuluyordu. Savaşta atılan naralar bile boydan boya değişmekteydi ve herkesin kendisine has narası vardı. Tamgaları incelediğimizde bazılarının Oğuz tamgalarına benzediğini, aynı olduğunu görüyoruz. Toylarda oturma sırası yine boylara göre düzenlenmişti. Bizde Üçoklar beyin sol tarafında oturur, Bozoklar sağ tarafta oturur, bu misali verebiliriz. Yine toyda, beylerin yemekten alacakları pay, ülüşleri, boylarına göre belirlenir. Bugün Kazakistan’da yirmi milyonu aşkın insan yaşamaktadır ve bunların on dört milyonu Kazaktır. Kazaklar evlenecekleri zaman çiftlerin başka, ayrı boylardan olması gerekmektedir. Aynı boydan olan kişiler evlenememektedir, yasaktır. Böylelikle onların anlayışınca kan sağlam tutulmaktadır, bozulmamaktadır. Sırf bu yüzden Kazaklarda ata kültü çok önemlidir. Geçmiş sekiz veya on beş nesle kadar ataların isimleri bilinir. Bilinmek zorundadır. Bunu Anadolu’da da boy bilinci sağlam olan ailelerde görmekteyiz. Esasında bu Kıpçaklara has olmaktan ziyade tüm Türklere has bir durumdur da diyebiliriz. Kazaklar, tıpkı eskiden olduğu gibi bugünde dışarıya kız vermekten geri dururlar. Sebebi ise çok doğaldır. Özellikle ikinci dünya savaşı dönemlerinde Sovyet baskılarından dolayı sayıları fazlaca kırılmıştır, nüfusları azalmıştır. Devletlerinin bağımsızlığına kavuştuğu ilk yıllarda etnik olarak az olduklarından ötürü Ruslar ve diğer azınlık kavimler yanında esir gibi yaşıyorlardı. Öz yurtlarında garip gibi yaşayan Kazaklar bu döneme değin gittikçe çoğalıyorlar. Şimdi o coğrafyada azınlık olmaktan kurtulup biraz daha çoğalmışlardır. Türkiye’de her bir boyun yerleşmiş olduğu yerler vardır. Mesela Çepni boyuna mensup insanlar çoğunlukla nerede yaşar diye araştırırsanız, çoğunlukla Karadeniz Bölgesi olduğunu görürsünüz. Konumuz Kazaklar olduğundan ötürü onları daha iyi anlamanız için laflarımı sürekli Oğuzlarla bağdaştırıyorum. Kazaklarda ise bu durum şöyledir; Kişi cüz mensupları Batı Kazakistan’da yaşamaktadır. Orta cüz mensupları Kazakistan’ın Orta ve Doğu tarafında yoğunluklu olarak yaşamaktadır. Ulu cüz mensupları ise Güneydoğu Kazakistan’da yoğunluklu olarak ömür sürmektedir. Ulu cüz boylarından bazıları şunlardır: Dulat (Kazakça: Дулат, Duwlat, دۋلات)
o Janıs (Kazakça: Жаныс, Janıs, جانىس)
o Siyqım (Kazakça: Сиқым, Sïqım, سئقىم)
o Botbay (Kazakça: Ботбай, Botbay, بوتباي)
o Şimşir (Kazakça: Шымыр, Şımşır, شىمشىر)
• Jalayır (Kazakça: Жалайыр, Jalayır, جالايىر)
• Kanglı (Kazakça: Қаңлы, Qañlı, قاڭلى)
• Alban (Kazakça: Албан, Alban, البان)
• Suan (Kazakça: Суан, Kuğu, سۋان)
• Sarı-Uysun (Kazakça: Сары-үйсін, Sarı-üysin, سارى-ٷيسٸن“Sarı Uysin”)
• Şapıraştı (Kazakça: Шапырашты, Şapıraştı, شاپىراشتى)
• Sirgeli (Kazakça: Сіргелі, Sirgeli, سٸرگەلٸ)
• Oşaktı (Kazakça: Ошақты, Oşaqtı, وشاقتى)
• Istı (Kazakça: Ысты, İstı, ىشتى)
• Şanışkılı (Kazakça: Шанышқылы, Şanışqılı, شانىشقىلى)
Orta cüzü oluşturan boylar şunlardır:
Argın (Kazakça: Арғын, Arğın, ارعىن)
• Kerait (Kazakça: Керей, Kerey, كەرەي)
• Nayman (Kazakça: Найман, Nayman, نايمان)
• Konırat (Kazakça: Қоңырат, Qoñırat, قوڭىرات)
• Kıpçak (Kazakça: Қыпшақ, Qıpşaq, قىپشاق)
• Taraklı Kazakça: Тарақты, Taraqtı, تاراقتى)
• Vak (Kazakça: Уақ, Waq, ۋاق)
Küçük cüzü oluşturan boylar şunlardır:
• Bayırlı (Kazakça: Байұлы, Bayrlı, بايرلى)
• Alimoğlu (Kazakça: Әлімұлы, Älimulı, ٵلٸمۇلى)
• Jetiru (Kazakça: Жетіру, Jetiruw, جەتٸرۋ)
Bunların haricinde birde “cüzden dışarı” diye anılan gruplar vardır. Bunlar Türk olmamakla birlikte başka etnik kökenlilerdir. Örneğin “Koja” boyu etnik olarak Arap’tır, Türk değildir. Ancak onlar kendilerinin Arap olduklarını bilmekle beraber “Biz Arapız, Kazak milletindeniz.” Demektedir. Böyle bir algı da söz konusudur, es geçilmemelidir. Kazak halkının yapısı ve desturları bunlara göre oluşmaktadır.
Çepni Serhat Öztürk
14:45 - 02.06.2021 Ortahisar, Trabzon.
Yorumlar
Yorum Gönder