Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayatlarımız Yalnızca İz Bırakıştır

Hayatımız, iz bırakıştır. Fakat o izin dünyada kalacağı bir süre vardır. Yani varlığımız ebedî değildir; geliriz, geçeriz, parlarız, söneriz, bütünüyle siliniriz. Bu gökkubbede bir hoş seda da kalmaz. Acun kopar, yok oluruz. Çark döner, gelir yenileri, yerimize.

Sovyet Yazar ve Şairlerine Düşen Kutsal Görev

  Daha yeni yeni gelişmeye başlamış olan ekonomisi, oturmamış siyasi yapısıyla SSCB; acımasız, yıkıcı, savaş makinası Nazilere karşı savaşmaya mahkûmdu. Karşı koyulacak güç birliğini çok uluslu Sovyet halkı arasında inşa etmek, onları kutsal vatan toprağını korumak gibi tek düşünce, tek maksat altında toplayabilmek, kendi toprağında olmayan fakat vatan olarak bilinen sınırlar için can vermeye hazır duruma gelircesine cesaretlendirmek gibi yüce görevlerden biri edebiyata yüklenmiştir. Kırgız şair ve yazarları bu açıdan halkı kahramanlığa, cephe için yapılan fedakârlığa sevk etmekte üzerlerine düşeni yaptılar. Ulusal gazete ve dergilere yurtseverlikle alâkalı, kahramanlığın en güzel örneklerini yansıtan eserleri gönderdiler ve sürekli yayımladılar, yayımlattılar… Bir taraftan da vatanı düşmandan korumada ön saflarda yer aldılar.

Savaş Dönemi ve Bu Dönemin Kırgız Edebiyatına Tesiri

  Esasında büyükler, küçüktür. Siyasete ve savaşlara, uygulanan politikalara, atılımlara ve söylenilen sözlere bakınca bu sözümü daha iyi anlayacaksınızdır.   Hatta “yukarı mertebeli” kişilere göz atmanıza gerek bile yoktur çoğu zaman. Salt aile yapınızın içerisinde bile sizden yaşça büyük olanların esasında ne kadar da çocuk olduğunu, dikkatli bakacak olursanız fark edeceksinizdir.   İnsan, tabiatı gereği romantik bir varlıktır. Onu çocuk tutan ve ona ilham veren şey romantiklik özelliğidir. Yaşı 5 de olsa 75 de olsa bu böyledir, değişmez. Eh, hâl böyleyken, savaş da kaçınılmaz olur. Toplumların bir arada tutulması çok zordur, çünkü her insan kendi içinde ayrı bir dünyadır. Eğer insanların içlerindeki dünyayı fethedemezseniz, varlığınız tehlikeye girer. Belki de insanlar, romantik olmaya, kaçınılmaz bir tağdırla bağlılardır?..  Eskilerde bir tabir vardır, duymuşsunuzdur: kılıcın fethettiğini ancak kalemle ihyâ edebilirsiniz, diye… İşte, “Bir ya da birkaç r...

Farklı Şehirler, Hep Aynı Gök ve Derin Maneviyat

Bir zamanlar gökyüzüne Pazarkapı'dan bakıyordum. Sonra Çüy'den bakar oldum, şimdiyse Esenboğa'dan bakıyorum. Gökyüzü geceleri bulutsuz olduğunda, ilk önce Orion'u seçerim. O Orion ki -benim yalnızlığımı paylaştı-, bu gözler onu hem Tanrı dağlarının eteklerinden, hem Mitra dağının yamacından hem de Çubuk'un geniş ovasından seyretti.