Üniversiteler ve Hocalar Özsaygınızı Yok Ederler

Bilhassa bizim üniversitelerimiz, kişinin kendisini gerçekleştirebileceği yerler olmaktan uzaktadırlar. En basitinden, hocalar -bazıları-, tamamıyla biat istediklerinden, üstten baktıklarından, size köleymişsinizcesine davrandıklarından, özgüveniniz yerle yeksan olur. Fakültelerden; beş para etmez, güvensiz, sığ, korkak adamlar olarak mezun olursunuz. Kendinizde; bir iş başarmak, bir işe atılmak cesaretini zor bulursunuz. Kendinizi hiçbir şeye layık göremeyecek, küçük, zavallı bir kimse olarak hissedersiniz. Üniversitelerin, hocaların bu yanını hiç sevmiyorum. Tecrübe edindiğim şeylerden birini söyleyeyim, hiçbir hocanın karşısında el pençe durmayın. Onların sizlere aşağılayıcı, hakir görücü bakışlarına sizler de misliyle karşılık verin. Ne kadar ezik durursanız, o kadar binerler sizi. Ne kadar cevval durursanız da, o kadar sevilmezsimiz ama bu ikincisi, birincisinden yeğdir.

***

Her komün, içerisinde bulunan şahısların birbirleriyle uyumlu olmasını ister. Sistemin, sulh içinde işlemesini ve devam etmesini ister. Komünü bozabilecek, düzene çomak sokabilecek, düşünen ve düşündüğünü ifade de etmek isteyen kişileri tehdit olarak görürler. Onların önü hep kesilmelidir. Çünkü işleyiş, başlarına geçebilecektir. Kimse akçasına, yaşantısına zeval gelsin istemez. Düşünen ve düşündüğünü ifade etmek kabiliyetinde olan adam, haklı da olsa, riyâkârlık, komün içinde her zaman doğruluğu galebe çalar. Sonuçta, siz, iki yoldan birini seçmelisinizdir: ya riyâkârlık ve dalkavukluk edecek, komüne katılacaksınız... Ya da hiçbir şey olamayacak, makam ve mevki edinemeyecek, kendi yağınızda kavrulup, yaşayıp gideceksiniz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çepni Serhat Öztürk Kısa Biyografi

Çepni Serhat Öldü